Vize Mutlu Sonlu Masöz Selin Hanım

Vize Mutlu Sonlu Masöz

“Eee so şekilde bakalım, beni aramaya nasıl karar verdin?” “Ya sen, sen beni niye aradın? Önce ben sordum. Çünkü seni daha iyi tanımak istedim, çünkü seninle birazcık vakit geçirelim istedim”. Sessizlik. “Ğimdi sıra sende. Gözleri alev alevdi ve oldukca iştahlı bakıyordu. Elleri hoyratça gömleğimin ve külodumun Vize Mutlu Sonlu Masöz  içinde dolaşı‐ yordu. İstersen çıkartayım,” dedim isteklerini yerine getirmede yardımcı olmak için. Bırak, bırak, seni daha da domuzlaştırıyor”. Yüzüm bir kez daha kızardı. Sadece ayrıca, ocağımın yavaş yavaş ateşlenmekte bulunduğunun ve nesnel gerçekliğin benden yavaş yavaş uzaklaşmakta bulunduğunun farkına vardım. “Tutku” duruma egemen olmaya başlamış, üstünlük kurmak üzereydi.

Yataktan aşağıya indim. Ayaklarımın altındaki tabanın kayganlığının ve inanılmaz soğukluğunun farkına vardım. Beni alıp götürmesini, ne bekliyorsa onu yapmasını bekliyor‐ dum. Em beni orospu!” diye fısıldadı. Utancımı göz ardı ettim, fırlatıp attım ve bana söyleneni yaptım. Erkeklik organının sertleştiğini ve büyüdüğünü his‐ settim, koltuk altlarımdan tutup yatağa doğru kaldırdı. Beni korunmasız bir bebek şeklinde üstüne çıkarttı ve aletini hemen hemen tam açılmamış ve yeterince ıslanmamış cinsel organı‐ ma doğru yönlendirdi. “Sana acı çektirmek istiyorum. Hadi, bağırmaya başla, canını yaktığımı hissettir bana”.

Vize Mutlu Sonlu Masöz

Nitekim canım acıyordu, cinsel organımın içi duvarlarının yandığını hissediyordum ve açılma istem dışı olarak da olsa başlamıştı. Zifiri karanlık oda başımın çevreında dönerken acıyla haykırıyordum. Utançtan yaratı kalmamıştı, onun yerini, benim olması için duyduğum şiddetli arzu almıştı. “Haykırıyorsam…” diye düşündüm “kendisi böyle istedi‐ ğine nazaran halinden hoşnut olmalı. Benden istediği her şeyi yapacağım. Avaz avaza bağırıyordum, acı çekiyordum ve en minik bir zevk bile almıyordum. Oysa o patlamıştı, ses tonu değişmişti ve edepsiz, kaba sözlerle mevzuşuyordu.

Bu sözler bana yönelikti. Öylesine yoğun bir şiddetle ko‐ nuşuyordu ki ve söyledikleri öyle yaralayıcıydı ki, içime gi‐ rerken duyduğum acının çok ötesinde canım yanıyordu. Sonrasında her şey eski haline döndü. Komodinin üzerinden gözlüklerini aldı, bir mendil ile prezervatifi fırlatıp attı, sessiz sakin giyindi, başımı okşadı ve geri dönerken otomobilde, birazcık önce hiçbir şey olmamış şeklinde Bin Ladin ve Bush’tan söz ettik.