Vize Masaj Salonu-Ecem Hanım Masöz

Vize Masaj Salonu-Ecem Hanım

Vize Masaj Salonu-Ecem Hanım Mısırlılar benzer biçimde Persler de serveti elde tutmak için aile içi evliliklere başvuruyorlardı ama bu vaziyet, -gerek antik gerekse çağdaş dünyada çok ender görülen- böylesi birlikteliklerin niçin bu denli makbul bulunduğunu ancak kısmen açıklamaktadır. Meseleyi tam olarak idrak etmek için bu toplumların dinsel pratiklerini derinlemesine araştırmak gerekir ki, bu da elinizdeki kitabın boyunu aşmaktadır. Fakat buradaki önemli nokta, gerçekte “ebedi” yada “naturel” seks yasalarının olmayışıdır. Bir grup için doğaya ters olan şey, başka bir grup için lütuftur. Mısırlılar ve Persler, yakın aile grupları içinde üremekten başka seçenekleri olmayan göçebeler yahut mağara sakinleri değildiler.

Onlar insanlığın en payidar iki uygarlığını kurdular. Bu durumda Lévi-Strauss ensest yasağının bizzat kültür olduğunu söylerken yanılıyordu. Eşseks, oral seks ve Tanrı’nın rızasına muhalif ve doğaya aykırı diye kınanan başka bir sürü sex eylemi benzer biçimde aile içi seks de bir tercih meselesiydi. Âdet döneminde sekse ve enseste karşı tabular, neredeyse zıt yönlerde gelişti. Âdet dönemindeki hanımlarla cinsel temas kurmaya yönelik yasaklar bazı dinlerde varlığını sürdürürken, seküler hukuk tarafından umursanmadı.

Vize Masaj Salonu-Ecem Hanım

Antik dünyada hanımların bakireliği bir fiyatı, pazarı ve adam sahiplerini sakınan yasaları olan bir metaydı. Antik Mısırlılar evlilikte kadının bakire olmasını pek önemsemeseler de genel eğilim bu şekilde değildi. Aslına bakarsak diğer her yerde “kocasının kucağından başka hiçbir yerde soyunmamış bir bakire” yada daha az şekilsel konuşursak, “hiç erkek tanımamış” bir hanım veya minimumından onun bekareti değerliydi. Bir kızın bekaretini bozmak bir tek kocasının hakkıydı ve bu hakkı çiğneyen hepimiz şiddetle cezalandırılırdı.

Ur-Nammu döneminde nişanlı bir bakireye tecavüz etmiş bir adam ölümle cezalandırıldı. Bu ceza, kıza karşı işlenen kabahattan ziyade müstakbel damadın kıza sahip olacak ilk kişi olma hakkının elinden alınmasına işaret etmektedir. Ortalama bin yıl sonra, Asurlular dönemine gelindiğinde yasalar daha kompleks ve, Asur geleneğine uygun şekilde, daha acımasızdı. Nişanlı kızlara saldırıün cezası her zaman olduğu şeklinde ölümdü fakat yasa hemen hemen evlilik sözü almamış kadınlara tecavüze de dikkat ediyordu artık. Bu şekilde durumlarda kızını bakireler için öngörülen yüksek fiyata evlendirme şansını yitirmiş babaya da kefaret ödenirdi.